بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

أَوْ يَأْخُذَهُمْ فِى تَقَلُّبِهِمْ فَمَا هُم بِمُعْجِزِينَ ﴿٤٦

Veya dönüp dolaşırken kendileri yakalayıvermesinden, ki onlar âciz bırakacak değillerdir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَوْ يَأْخُذَهُمْ عَلَىٰ تَخَوُّفٍ فَإِنَّ رَبَّكُمْ لَرَءُوفٌ رَّحِيمٌ ﴿٤٧

Yâhut da kendilerini korkuta korkuta, eksilte eksilte alıvermesinden? Demek ki Rabbimiz çok refetli çok merhametli.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَوَلَمْ يَرَوْاْ إِلَىٰ مَا خَلَقَ ٱللَّهُ مِن شَىْءٍ يَتَفَيَّؤُاْ ظِلَٰلُهُۥ عَنِ ٱلْيَمِينِ وَٱلشَّمَآئِلِ سُجَّدًا لِّلَّهِ وَهُمْ دَٰخِرُونَ ﴿٤٨

Ya görmedilerde mi? Her hangi bir şeyden Allah’ın yarattığına bir baksalar a: gölgeleri sağ ve sollarında sürünerek Allah’a secdeler ederek döner dolaşır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلِلَّهِ يَسْجُدُ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ مِن دَآبَّةٍ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةُ وَهُمْ لَا يَسْتَكْبِرُونَ ﴿٤٩

Hem göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’a secde eder, gerek Dâbbe kısmından olsun ve gerek melâike, ve bunlar kibirlenmezler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَخَافُونَ رَبَّهُم مِّن فَوْقِهِمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ۩ ﴿٥٠

Fevklerinden Rab’lerinin mahafetini duyarlar ve her ne emr olunurlarsa yaparlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَقَالَ ٱللَّهُ لَا تَتَّخِذُوٓاْ إِلَٰهَيْنِ ٱثْنَيْنِۖ إِنَّمَا هُوَ إِلَٰهٌ وَٰحِدٌۖ فَإِيَّٰىَ فَٱرْهَبُونِ ﴿٥١

Allah da buyurmuştur ki: iki ilâh tutmayın O ancak bir ilâhdır, onun için benden yalnız benden korkun.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَهُۥ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَلَهُ ٱلدِّينُ وَاصِبًاۚ أَفَغَيْرَ ٱللَّهِ تَتَّقُونَ ﴿٥٢

Hem göklerde yerde ne varsa onun, din de daima onundur, öyle iken siz Allah’ın gayrisinden mi korkuyorsunuz?

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَا بِكُم مِّن نِّعْمَةٍ فَمِنَ ٱللَّهِۖ ثُمَّ إِذَا مَسَّكُمُ ٱلضُّرُّ فَإِلَيْهِ تَجْـَٔرُونَ ﴿٥٣

Hem sizde nimet namına her ne varsa hep Allah’dandır, sonra size keder dokunduğu zaman da hep ona feryad edersiniz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ إِذَا كَشَفَ ٱلضُّرَّ عَنكُمْ إِذَا فَرِيقٌ مِّنكُم بِرَبِّهِمْ يُشْرِكُونَ ﴿٥٤

Sonra sizden o kederi açtığı zaman da içinizden bir kısmı derhal Rab’lerine şirk ederler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لِيَكْفُرُواْ بِمَآ ءَاتَيْنَٰهُمْۚ فَتَمَتَّعُواْۖ فَسَوْفَ تَعْلَمُونَ ﴿٥٥

Kendilerine verdiğimiz nimeti küfrân ile karşılamak için şimdi zevk edin bakalım fakat yarın bileceksiniz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَيَجْعَلُونَ لِمَا لَا يَعْلَمُونَ نَصِيبًا مِّمَّا رَزَقْنَٰهُمْۗ تَٱللَّهِ لَتُسْـَٔلُنَّ عَمَّا كُنتُمْ تَفْتَرُونَ ﴿٥٦

Bir de bizim kendilerine merzuk kıldığımız şeylerden tutuyorlar ilim şanından olmayan nesnelere bir nasîb ayırıyorlar, tAllahi siz bu yaptığınız iftiralardan mutlak mes'ul olacaksınız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu